Hayatı küçültmek ne olabilir ? Çevrenize bakarsanız koskocaman bir karmaşanın içerisinde yaşadığınızı farkedersiniz.Sokakta yürürken sadece bir saniyeliğine olsa durun ve dinleyin...Duyduğunuz herşey koşturmacanın ve paniğin sesi...Ne kadar rahatsız edici olduğunu farkedeceksiniz.Yürümeye devam edin ve iç sesinize odaklanın,keza diğerini dinlemekten çok daha keyifli olduğunu düşüneceksiniz.
Bakıyoruz yollarda devasa jeppler,son model büyük araçlar.Evler gün geçtikçe küçüldüğü kadar büyüyor da,uzayıp giden iş merkezleri,devamlı yapılıp bozulan sonra yeniden yapılan binalar,yollar,kaldırımlar kısaca kentleşme ama lükse doğru,göz boyayan cinsten işlevselliği tartışılır,sinekli bakkal öldüğünden bu yana her yeri kaplayan AVM'ler,bir türlü durduramadığımız alışveriş tutkusu,plazmalar,laptoplar kısaca elektronik eşyalar,sosyal paylaşım ağları mını mını....Ne kadar çok örnek var,sizde okurken başka şeyler ekleyeceksiniz.Bu kadar ilerlemişken,ne kadar mutluyuz diye bütün billboardlara yazmamız lazım aslında.Ama hayır...Hala mutsuzuz...Neden mi çünkü eskiden maymun iştahımızı bu denli kabartacak kadar çok seçeneğimiz yoktu.Ayşe teyzenin evindeki buzdolabının bir benzeri bizde de vardı...Market arabalarına aynı türden malzemeler dolardı,şimdi bakın her türlü tuhaf ve gereksiz ıcı bıcıyla dolup taşıyoruz.Gereksin gerekmesin herşeyi alıyoruz,bir hafifliyoruz bunu yaparken...
Oysa eskiden şöyle keyifler vardı hayatımızda; sevgilimizin evini telefonla arar,annesinden kendisini rica eder nerede buluşacağımızı söyler kapatırdık.(cep telefonu gibi mükemmel(!)bir icat yoktu.)Sinemanın önünde buluşur patlamış mısırımızı alır seyrederdik.(Ev sinema sistemleri yoktu.) Yılbaşında ya da önemli günlerde arkadaşlarımıza kart atar,mektup yazardık.(Bir tıkla erişebileceğimiz mail adresleri yoktu.) Kitap aldığımızda ilk sayfayı açar açmaz gelen ağaç kokusu okumaya başlarkenki keyfi tamamlardı.(E-kitap yoktu o zamanlar).Vardı-yoktu siz çoğaltın örnekleri...Hayatımızın nelerle dolduğunu düşünün.
Bir sahil kasabasında,sokakta dostlara selam vererek yaşamak,hayatın gerçek nefesini almak,güzel sofralar donatmak ve yine dostlarla sohbet etmek paylaşmak,şu an yaptığım meslekle alakasız belki cam eşyalar satmak ya da restoran işletmek,gün batımını sevdiklerim yanımdayken yaşamak gibi hayallerim var.Ne kadar basit değil mi?İşte hayatı küçültmek bu noktada başlıyor.Büyük evlerden,büyük arabalardan,gerekli gereksiz aldığımız eşyalardan arınmak,internetten,devamlı herkesten ve herşeyden haberdar olmak dürtüsünden uzaklaşmak,daha minik ve şirin evlerde yaşamak,her sene telefon modelini değiştirmemek,göğsünde türlü hayvanların logolarının olduğu kıyafetlerden kurtulmak,gösterişten uzaklaşmak...Ne kadar zor görünse de gözümüze hangisi daha kolay sizce?Bunlara sahip olma hırsımız mı yoksa hayatımızı küçültme çabamız mı?Ben size soruyorum.Karar sizin....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder