27 May 2011

Evlen-i-Yorum


İtiraf etmeliyim 30 yaşındaysanız ve hala bekarsanız hayat gerçekten çok güzel.Ama etrafınızdaki tüm bekar arkadaşlarınız yavaş yavaş evleniyor,evli olanlarla görüşmeleriniz sıklaşıyorsa tek bir yöne doğru itiliyorsunuz demektir.

Bu sürecin en sancılı kısmı maalesef yine arkadaşlarınızla yaşanan bölümlerdir.Önce bir sevgilinizin olup olmadığıyla ilgili meraklı sorulara muhatap olursunuz,sevgiliniz varsa %50 oranında paçanızı kurtardınız demektir.Çünkü potansiyel bir evlilik adayısınız.Şu an evli olup olmamanız bir önem taşımaz nede olsa umut vaadeden bir ilişki durumu içerisindesiniz.Ama cevabınız negatifse acı bakışları üzerinizde hissedebilirsiniz.İşte o an,sınavınız başlar.Önce neden bir sevgiliniz olmadığına dair çok seçenekli cevapları olan soruları yanıtlamak zorunda hissettirirler sizi.Aslında soruyu sorarken seçenek üretir ve bunlardan birini tercihe zorlarlar.Nedense hep hazin öyküler yazılır.Çok mu seviyordun,neden terketti seni,keşke bırakmasaydın diye yorumlar üretirler, ahlar ve vahlar havalarda uçuşur.Birinci aşama bittikten sonra bir inattır sürer gider;eşleriyle nasıl tanıştıklarına, evliliğe giden yolda nasıl mutlu olduklarına dair sizi evlilik bombardımanına tutarlar.Muhabbetten sıkıldığınızı belli edemezsiniz,nezaketen.İkinci aşama tamamlandıktan sonra evli olmanın faydalarına ilişkin nutuklar,ortak paylaşımlar,sevecenlik içeren öyküler dinlersiniz nedense herkes pek bir mutludur evlilik müessesesi içerisinde.Evlilik meğerse dünyayı kurtaran tek olguymuşta bizim haberimiz yokmuş gibi.Teşvik,teşvik,teşvik edilirsiniz.Üçüncü aşama tamamlanmıştır artık.Ardından fiziksel özelliklerinize gelir olay-canım,aslında sen çok güzel bir kızsın nasıl birisini sevemiyorsun anlamıyorum cümlesiyle güzel olmakla aşık olmanız gerekliliği arasında bir bağlantı kurmaya çalışır,elbette bu mantıksızlığa kayıtsız kalırsınız.Dördüncü aşamayı da atlattıktan sonra final kısmında coşku başlar.Sizi mutlaka en yakınlarındaki,en sevdikleri birisine yakıştırır saatlerce ondan bahseder,eğer tanışırsak ne kadar memnun kalacağımızdan sözeder,birbirimiz için yaratıldığımıza karar verir kısacası çöpümüzü çatmak için türlü yollar denerler.İlgilenmediğinizi farkettikleri zamanda sinirlenirler.Burada şaşırtıcı nokta şudur ki; sizin bekarlığınız tüm evlilere batar.Evlenirseniz eğer nasıl bir rahatlama olacaksa bünyelerinde,o duyguya sahip olabilmek amacıyla devamlı iğneler,laf çarpar,durduk yerde konuyu o noktaya getirir,hatta dönüp dönüp konuyu o noktaya getirir hadi bak evde kalıyorsun psikolojik baskısıyla mücadele ederler.Zayıf karakterlerde yanlış tercihleri tetikleyen en önemli sebeplerden biridir bu şahıslar.Karşı tarafı sevip sevmediğinizi,bir ömrü nasıl geçirmek isteyip istemediğinizi önemsemezler. Onların tek umursadığı şey vardır;imzayı atmanız,kervana katılmanız.
Bu noktada sorarım size değerli dostlarım,siz hiç evli birisini boşatmaya çalışan bir bekar gördünüz mü ya da bunun için delirgen bir baskı yapıldığını?Dünyanın adaleti varsa eğer herşey karşılıklı olmalı diye düşünüyorum ben.Şu konuya da açıklık getirmek isterim ki;evliliğe karşı bir insan değilim, baskıcı evlilere karşıyım!

Bekarlığımdan yakınan herkese notumdur:

Cedric'i seviyorum ben,eğer bir gün 8 yaşıma dönersem onunla evleneceğim :)
İtiraf etmeliyim 30 yaşındaysanız ve hala bekarsanız hayat gerçekten çok güzel...

2 yorum:

bfspm dedi ki...

cedric ve chan iyi bir çift evet...

İdrak Yolları İltihabı dedi ki...

chan'e ne kadar benzediğimi farkettin mi :)